"İstanbul Üniversitesi Nadir Eserler Kütüphanesinde Bulunan Arapça Yazma Eserlerin Yeniden Kataloglanması" Projesinin Tanıtımı Gerçekleştirildi

İstanbul Üniversitesi Nadir Eserler Kütüphanesinde Bulunan Arapça Yazma Eserlerin Yeniden Kataloglanması Projesi’nin tanıtımı İstanbul Üniversitesi Nadir Eserler Kütüphanesinde 14 Haziran 2023 tarihinde gerçekleşti.


Program; İÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak, İÜ Genel Sekreteri Metin Küçük, İSAM başkanı ve Proje Yürütücüsü Prof. Dr. Mürteza Bedir, İÜ İslam Tetkikleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Furat, Türkiye Yazma Eserler Kurumu başkanı Prof. Dr. Ferruh Özpilavcı, Prof. Dr. Cengiz Tomar, İÜ İslam Tetkikleri Enstitüsü eski kütüphanecilerinden Gülhan Kavakçı Hanımefendi, projede görevli olan akademisyenler ve misafirlerin katılımı ile gerçekleştirildi.
Açılış konuşmasını Prof. Dr. Ahmet Hamdi Furat yaptı. Konuşmasına projede görev alan hocaları tanıtarak başladı. Prof. Furat, “Yazma eserlerle daha önce ilgilenmiş kişiler ile bir ekip kurmaya çalıştık. İÜ İlahiyat Fakültesi’nin bu konuda ciddi bir potansiyeli vardı. Bu da bizim için önemli bir motivasyon kaynaklarından biriydi. Ekipte bulunan herkesin yazma eserler konusunda bilgisi eşit değildi. Teknolojiyi kullanarak sosyal medya grubu oluşturduk. Her şeyi bu gruptan yapmaya çalıştık. Bu bazı arkadaşları zorladı ama ben iyi neticeler verdiğini düşünüyorum” dedi. Ardından proje ve kütüphanede bulunan koleksiyonlar hakkında bilgi verdi. Süreçte bütün el yazmalarına ulaşıldığını ve bütün sayfalarına bakıldığını ve ayrıca her şeyin tarandığını söyledi. Prof. Dr. Furat bu çalışmaların yeni projelere vesile olmasını dileyerek konuşmasını sonlandırdı.


İstanbul Üniversitesi’nini Çok Geniş Koleksiyonları Var
Ardından bir diğer açılış konuşmasını Prof. Dr. Mürteza Bedir yaptı. Konuşmasına İstanbul Üniversitesinin Türkiye’nin ilk üniversitesi olmasından kaynaklı çok derin arşiv, belge, kitap koleksiyonlarına sahip olduğunu belirterek başladı. Prof. Dr. Bedir “Nadir Eserler İstanbul Üniversitesi’nin en önemli koleksiyonudur. Fakat sadece bundan ibaret değil. Çok geniş bir derinlik var burada. Kütüphanenin matbu koleksiyonu inanılmazdır. Derleme bir kütüphane olması hem de Türkiye’nin ilk üniversitesi olmasına bağlı olarak Nadir Eserler’in toplandığı matbu koleksiyonlar bulunmaktadır” dedi.
Proje hakkında da konuşan Prof. Dr. Bedir, “13 bin eserin künye girişi oldu. Ve bunların bir tanesinde 20-25 tane eserin olduğu mecmualar ile çok hassasiyetle, ince işçilikle ilgilenildi. İnanılmaz bir çabanın sonucunda proje tamamlandı. Ve tabi tün bunlarla ilgilenen Ahmet Hamdi Furat hocamızın çok büyük emeği oldu” dedi. Konuşmasını katılımcılara teşekkür ederek konuşmasını sonlandırdı.


İstanbul Üniversitesi, Türkiye’deki Yüksek Öğretim Kültürünün Başladığı Yer
Son olarak Prof. Dr. Mahmut Ak açılış konuşmasını gerçekleştirdi. Prof. Dr. Ak, “İstanbul Üniversitesi Türkiye’deki yükseköğretim kültürünün başladığı ilim irfan yuvasıdır. Türkiye’de yükseköğretim adına ne biliyorsak bunlarının hepsinin temeli bu kurumda atıldı. Sonrasında bunların nitelikli hâle getirilmesi de yine bu kurumun personeli tarafından sağlandı. Böyle bir projenin burada gerçekleştirilmesi tesadüf değil” dedi.
Türkiye’de altı adet milli kütüphane bulunduğunu söyleyen Prof. Dr. Ak, “Bu altı kütüphaneden birisi de İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi’dir. Bu vesile ile şu anda kayıtlı 2.150.000 eser, gazete koleksiyonları bulunmaktadır. Yine burada haritalar, levhalar ve daha başka türlü kültür mirasları da bulunmaktadır. Tabi tüm bunların hepsinin böyle bir binada olması da önemlidir” dedi. Emek veren herkese teşekkür ederek projenin devamlılığını diledi.


Daha sonra proje araştırmacıları tek tek kısa bir sunum yaptılar. Proje araştırmacılarından:

Arş. Gör. Aziz Ençakar Excel üzerinden yapılan kataloğu tanıttı. Bu katalogda eser ve müellif ismi ile istinsah tarihi ve müstensih adına çok dikkat edilmeye çalışıldığını, katalog yapanların akademisyen kimliklerinden dolayı da mülahaza kısmında çok önemli bilgilerin bulunduğunu örnekler üzerinden gösterdi.


Doç. Dr. Adem Arıkan bir mecmua içerisinde bir arada bulunan Ebû Hanife’nin el-Fıkhü’l-Ekber, el-Fıkhü’l-Ebsat ve el-Vasiyye eserlerinin başlarında yer alan Mustafa Aşir Efendi'nin (1729-1804) Ebu Hanife'ye ulaşan üç ayrı icazetinden hareketle bu eserlerin Hanefi-Maturidi çevrede kimler tarafından okunup okutulduğuna dair bir sunum yaptı. 


Arş. Gör. Şaban Kütük, Burhânüddîn en-Nesefî'nin (ö. 687/1289) cedel ilmine dair kaleme aldığı, bilinen tek nüshası Nadir Eserler Kütüphanesi’nde yer alan el-Kavânînu’l-kâtia ve’l-berâhînü’s-sâtia adlı eserini sundu. Mezkûr eserin nüshasının müellifin vefatından on dört yıl önce istinsah edildiğini ifade etti. 


Arş. Gör. Musa Sancak, bir asrı aşan kayıp bir tefsirin hikâyesini bizlerle paylaştı. Müellifi Abdurrahman b. Muhammed Salih el-Ayyân (ö. 1323/1906) olan Cühdü'l-mükıll ale'l-kelâm ellezî lâ yümill isimli 8 ciltlik tefsir, öncelikle müellif tarafından büyük oğluna verilir, dönemin II. Abdülhamid'e yakınlığıyla bilinen Rufâî şeyhi Ebü’l-Hüda es-Sayyâdî tarafından İstanbul'a davet edilen büyük oğul Şeyh Muhammed el-Ayyân tefsiri yanında İstanbul'a getirir. 1906'da Abdülhamid'e yönelik yapılan darbe girişiminde canından endişe eden Şeyh Ayyân eseri Hulûsî (Hâlis) Efendi namında birine verir. Hulûsî Efendi'nin eserin bulunduğu koleksiyon olduğu düşünülmektedir. Yıllardır torunları tarafından aranan bu eserden torunları haberdar edilmiştir. Eserin kıymeti döneminde Halep ulemasının üzerine yazmış olduğu takrizlerden anlaşılmaktadir. Hâlâ kütüphane raflarında duran bu eser araştırmacıların çalışmasını beklemektedir.


Arş. Gör. Mustafa Tanrıver, Sadrüşşerîa es-Sânî’nin Hanefî mezhebinde mütûn-i erbaa arasında sayılan Vikāyetü’r-rivâye fî mesâʾili’l-Hidâye’ye yazdığı Şerhu Vikāyeti’r-rivâye fî mesâʾili’l-Hidâye isimli şerhin kütüphanemizde bulunan mukabeleli ve tezyinatlı bir nüshasını tanıttı. Eserin son tarafında müstensihin, eserin nüshalarını mukabele ederken karşılaştığı zorlukları ve Hanefi mezhebinin muteber kitaplarını yazdığı, ilim ve kültür tarihi açısından önemli bilgiler içeren kayıtların eserin kıymetini bir kat daha artırdığını ifade etti.


Yunus Emre Karadağ, Hariri'nin (ö. 516/1122) el-Makāmat adlı meşhur eserinin müellif hattı nüshasını tanıttı. Sunumunda nüshanın zahriyesi, hamişleri ve sonunda bulunan kayıtlarını izah etti. Katılımcılar tarafından bu nüshanın tıpkı basımı yapılabileceği konuşuldu.


Arş. Gör. Ahmet Faruk Şener, Evdahu’l-mesâlik ilâ maʿrifeti’l-büldân ve’l-memâlik eseriyle tanınan Sipahizade Mehmed b. Ali el-Bursevi’nin (ö. 997/1589) literatürde tespit edilemeyen Selem ve Vekalet Risaleleri’ni tanıttı. Bu risalelerin, Hidaye okuması (halkası) tamamlandığında Sultan II. Selim’in imtihan yapılmasını emretmesi üzere kaleme alındığına dikkat çekti.


Arş. Gör. İsrafil Şen İbn Karatekin’e (ö. 648/1251) ait Sübülü’r-reşâd fî fazli’l-cihad adlı eserin 647/1249 tarihli müellif hattı nüshasını tanıttı. Şen, eserin literatürde pek bilinmediğini ve başka bir nüshasına da rastlayamadığını vurgulayarak sunumunu tamamladı.


Arş. Gör. Hasan Korkmaz Nadir Eserler Kütüphanesi’nin en kadim yazması olan Arap Dili alimi, lugatçı İshak b. İbrahim el-Farabi’nin (ö. 350/961 [?]) Dîvânü’l-edeb isimli eserini tanıttı. Eserin 372/982’de istinsah edildiğini ve yaklaşık olarak 1041 yıllık bir nüsha olduğunu ifade etti.

Arş. Gör. Enes Yılmaz, İmam Maturidî’nin kurduğu Sünnî kelâm mezhebini geliştiren Ebü’l-Muîn en-Nesefî’nin (ö. 508/1115) et-Temhîd li-kavaidi’t-tevhid isimli eserinin en kadim nüshasını tanıttı. Nüshanın başındaki ve sonundaki kayıtları tek tek izah eden Yılmaz, bu nüshanın müellifin vefatından 26 yıl sonra 534/1139’da istinsah edildiğini söyledi.

Arş. Gör. Faruk Mergen, Sadiyye Tarikatı’nın halifelerinden Şeybaniyye kolunun kurucusu Ebu Muhammed Yunus b. Yusuf’un (ö. 619/1222) el-Akide adlı eserinin Seyyid Ali el-Vasfî (ö. 1299/1882) tarafından yapılan şerhini tanıttı. Bu eserin literatürde yer almadığını ve tahkike muhtaç önemli bir eser olduğunu söyledi.

Bu haber İstanbul Üniversitesi websitesinde yayımlanan haberin genişletilmesi suretiyle oluşturulmuştur. İlgili haber için: 
Arapça Yazma Eserlerin Yeniden Kataloglanması Projesi Tanıtımı Gerçekleştirildi (istanbul.edu.tr)